GERÇEKTEN AMAÇ KORUYUP KOLLAMAK MI?

Gerçekten de malum salgından, 65+ yaşları koruyup kollamaksa amaç yatıp kalkıp dua ve şükür ederiz. Ama hiç te öyle gözükmüyor. Malum salgının hızla arttığı şu günlede, yaşlıların ev karantisine mahkum edilmesinde asıl sebep ve yaygın konuşulan iddia, hastahanelerin bloke edilmemesine yönelik , yoksa yaşlıların sağlikları düşünüldüğünden değil.

Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir ayrım yapılmıyor, kısıntı ve önlemler her vatandaşa eşit olarak uygulanıyor. Oysa neden bizde ayırım yapılıyor, atmış beş yaş ve yukarı ve de geri kalanlar yani 0-65 yaş arası vatandaşlar diye, anlaşılması zor bir durum.

Dün Avrupada görülen ve izlenen, salgın hastalık nedeniyle, hastahane koridorlarında ve ambulanslarda bekletilen hastalarla ilğili o korkunç sahneler ne yazık ki bizim ülkemizde de görüldüğünü ve yaşandığı üzülerek görülmekteyiz.

Ne yazık ki bu salgın depremi, her gün onlarca insanımızı alıp götürmektedir. Buna dur demenin elbette bir çaresi var o da, ne yazık ki bulunmasının uzun sure alacağı söylenen aşını veya ilacın bir an evvel bulunmasına bağlı olduğudur.

Peki, maske, mesafe ve hijyen, yeterli mi, uyğulanabiliyor mu, işte bu sorunun cevabı her gün yayınlanan malum salgın tablosunda ifadesini buluyor.

Bu günlere gelinmesinin sorumlularını aramak şu an için faydasız. Gök gürültülü sağanak gibi bir fırtına gibi geleceğinin ip uçlarını, aylar önce hissettiren malum salgın depremi için, alınması gerekli uyarı ve önlemlerde, ne yazık ki, bir adım bile öteye gidilmediği görüldü. Yine kalabalıklar yine tıka basa taşıma araçları yine iğne at yeredüşmez alışveriş yerleri, yine yine yine. Sonuç, bir zamanların benzin istasyonları gibi yüzlerce metre test yaptırma kuyrukları, hastahanelerde doluluk oranı nedeniyle evlerde karantina tedbirleri. Kim kontrol edecek, nasıl tedavi görecek malum salgına bulaşmış vatandaşlar. Ve ne yazık ki daha bir çok nedenlerle, süratle yaş tanımayan,yukarı tırmanan salgın.

Aşı bulundu, eli kulağında, şu ay olazsa sonraki ay piyasaya çıkabilir gibi beyanlar, üzüçüdür ki, vatandaşları daha da vurdumduymazlığa itiyor ve bunu fırsat bilen malum salgın, elinden geleni arkasına koymuyor. Sebep ne olursa olsunher zaman yazdığım gibi vatandaş gerçeklerle yüzleşmelidir yüzleştirilmelidir.

Bir evde değişik yaş ve guruplarda dört veya beş kişi yaşıyorsa, bunlardan birini veya ikisini, evde karantinaya makhum ederek ve günün üçte ikisini, zorunlu istirahate mecbur ederek , salgına care aramak ne kadar doğrudur oturup düşünmek lazım. Sağlık ordusu ne yazık ki kan kaybederken ağır vaka ve vefatlar ne üzücüdür ki hızla yükselmekten geri kalmıyor.

Ev içi kadar ev dışı yaşam ve koşullarıda kollamak gerekiyorsa, o zaman devletin fedakarlık yapması gerekiyor demektir. İngilizlerin bir ata sözü vardır. Bir ineğin hem etine hem sütüne aynı anda sahip olamazsınız. Ya sütten vaz geçilecek ya da etten.Devlet teşvik amaçlı borç üzerine borç veriyorsa, ne bu salgından kurtulma şansı vardır ne de verilen borçlardan. Atmış beş yaş ve üstüne kısıtlama getirmeninde bir anlamı kalmayacaktır bilakis sağlam insanlarımızda hareketsizlikten başka başka hastalıklara yakalanmasıne vesile olacaktır. Özetle ölmese bile sürünmeye terk edilecektir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Gökten Ulugergerli - Mesaj Gönder --- Okunma


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Marmaris Manşet Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmaris Manşet hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Marmaris Manşet editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Marmaris Manşet değil haberi geçen ajanstır.



Anket MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NİN HİZMETLERİNDEN MEMNUN MUSUNUZ?
Tüm anketler