Bu yazı, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın ilk yıllarında, İzmir’e çıkarma yapan yunan askerleri içindeki 200 yiğit insanın kurşuna dizilmelerinin hikayesini anlatmaktadır.
Gelin sizinle tarihin derinliklerine inelim; makarayı geri saralım ve 102 yıl öncesine gidelim… Anadolu’un ateş çemberi içinde olduğu yıllar… Mustafa Kemal ve arkadaşları yalnızca dış düşmanla değil, iç düşmanı da yenmek zorunda. Bu nedenle her cephede devam eden Ulusal Kurtuluş Savaşımız henüz utku ile sonuçlanmamış.
Emperyalist güçlerin pembe hayallerle kışkırttığı Yunan Krallığı ve onun ordusu İzmir’e çıkmış ve Anaadolu içlerine doğru ilerlemeye çalışıyor. . Sadece Yunan Kralı değil, ülkenin faşist güçleri de büyük hayaller peşinde… Yunan ordusu içindeki faşist unsurlar, Anadolu’yu yakıp yıkıyor, iğrenç saldırıları tarihin yüz karası… Ancak Yunan ordusu içinde 200 yunan askeri (komünist, sosyalist, solcu vs) bu iğrenç saldırının bir parçası olmak istemiyorlar;
“Savaşa Hayır” diyorlar. Sadece “hayır” demekle kalmıyorlar; “Bu savaş bizim savaşımız değil” diyorlar. “Biz kardeş Türk halkına kurşun sıkmayız, bizim olmayan bu savaşın parçası olmak istemiyoruz” diyerek isyan bayrağını çekiyorlar. İşte bu 200 yiğit insan, 1921 yılının Ocak ayının ilk günlerinde Yunan Krallığı tarafından kurşuna diziliyor. Bir tanesi bile ideolojisiniden, inançlarından dönmüyor. Yunan Krallığı, eylemlerinden vazgeçmeleri halinde affedileceklerini duyursa da 200 yiğit insan geri adım atmıyorlar; “Biz kardeş Türk halkına kurşun sıkmayız. Onlarla bir alıp veremediğimiz yok ki. Bu savaş bizim savaşımız değil, bu savaş İngiliz emperyalizminin savaşı “ demeyi sürdürüyorlar ve göz göre göre, inanarak, inançla ölüme gidiyorlar. Ve kurşuna dizilirlerken, Türkçe karşılığı; “Savaş’a Hayır” olan Yunanca “Zito! Epenastasis” sloganını, mavzerlerin önüne gidene dek haykırdılar…
Günler öncesinden mahkemeler kurulmuştu; yaptıkları eylemin isyan ve cezasının idam olduğu hatırlatıldı defalarca. Kurşuna dizileceklerdi. O, 200 yiğit insan bu tehditler karşısında hiç geri adım atmadılar; “Zito! Epenastasis” sloganını defalarca, defalarca yinelediler…
BALÇOVA’DA KURŞUNA DİZİLDİLER
Bu yiğit insanlarla ilgili yüzlerce binlerce şiir yazıldı, kitaplar yayınlandı. Bunlardan biri de Tuğrul Keskin’e ait. Keskin o günleri şöyle anlatıyor:
“…kurulan mahkemeler 1920 yılının son günlerinde karar verdiler; bu bildirideki görüşlerinden vazgeçmeyerek “düşman”la savaşmayanlar ölecektiler. Bildiride imzası olan 200 yiğit insan, görüşlerinden vazgeçmeyerek, boyun eğmediler zalime. 1921 yılı Ocak ayının ilk günü , işgal kuvvetleri komutanlığının merkezi de olan Balıklıova’da ( İzmir Balçova), şu an İnciraltı Sahili denilen bölgede Yunan Krallığı tarafından kurşuna dizildiler.”
Tarih, bu 200 yiğit insanı unutmak unutturmak istedi. “İçlerimizdeki yanık ve kıpkızıl iki yüz karanfil olarak taşınmaz mıydı bu yiğitler? Taşınırdı elbette. Çünkü onlar Ege Denizi kararınca bu kıyıcıkta ölmüş ve kalplerimize gömülmüştür.”
1921 yılının ilk günü, kardeşçe bir dünya özlemiyle kalplerimize gömülen, iki yüz yiğit askerin anılarına ithaf ve unutuşa direnç için yazılan bir şiirin bir öbeğini birlikte okuyalım;
“Bindokuzyüzyirmibir yılının ilk günü
İzmir’deyiz ve mavzerler yağlanmakta
Ölüm beklemede bizleri Balçıklıova’da
Kırılan zamanın vahşeti duramaz burada
Ölüm beklemede bizi pusuda, alçakça….
İzmir’deyiz Balçıklıova’da, ana yurttan bunca uzakta
İki yüz yoldaşla beklemekteyiz vahşeti ve sonu.
“Bindokuzyüzyirmibir senesinin ilk günü
Cephedeyiz hala ve mavzerler yağlanmakta
Ölüm bekliyor Küçük Asya’da, 1921’in ilk günü….
Yunan Kömünist Partisi üyeleri askerler böyle ulvi düşünceler sonucu kardeş Türk halkına bir tek kurşun bile sıkmaz iken, Putin’in askerlerinin Ukrayna’yı ne hale getirdiklerini görüyor musunuz? Kadınlar, çocuklar, siviller, hastaneler, postanaler .. hepsi hepsi hedef tahtasında… Bunlar da komünist değil mi? Batsın sizin komünistliğiniz!....
Yorum yazarak Marmaris Manşet Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmaris Manşet hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Marmaris Manşet editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Marmaris Manşet değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Marmaris Manşet Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmaris Manşet hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Marmaris Manşet editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Marmaris Manşet değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Mehmet Toker - 200 Yiğit İnsan… için bir Anıt Mezar veya sadece bir Anıt yapılamaz mı?
Mehmet Korkmaz - Bu hikayeyi bilmiyordum Mehmet abi. Çok hüzünlü bir himayeymiş.. Nerede olursan ol; bütün mesele iyi insan olmakla ilgili..
Yazılan yorumlardan Marmaris Manşet hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Marmaris Manşet editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Marmaris Manşet değil haberi geçen ajanstır.